Rasit Board

Full Version: Sulama Teknikleri
You're currently viewing a stripped down version of our content. View the full version with proper formatting.
Sulama Teknikleri

1. Toprak Suyunun Sınıflandırılması

a. Sızan su
b. Tutulan su
· Kapillar su
· Higroskopik su
c. Taban suyu
d. Durgun su

Sızan su : Su ile doygun bir toprakta suyun bir kısmı yer çekiminin etkisiyle derinlere doğru sızar. Bu sızma toprağın geniş gözeneklerinden ve makroporlardan olmaktadır. Sızma yaklaşık 0-1,3 atm basınç altında gerçekleşir.

Tutulan su : sızan su hareketinin sona erdiği andan itibaren toprakta tutulan su miktarıdır.

Taban suyu : Sızan su geçirimsiz bir tabakaya rastlarsa daha derinlere sızamayarak toprak gözeneklerini doldurur. Sonrada geçirimsiz tabakanın eğimine, bazı yerlerde de arazinin eğimine bağlı olarak hareket eder.

Durgun su : Toprakta geçirimsiz tabakaya rastlayan su hareket edemediği zaman durgun suyu oluşturur.

2. Toprak Nem Sabiteleri

a. Doygunluk noktası

b. Tarla kapasitesi

c. Daimi solma yüzdesi

d. Higroskopik sabite

e. Fırın kuru toprak

Doygunluk noktası : toprak gözeneklerinin tamamen su ile dolu olduğu durumdaki nem düzeyidir.

Tarla Kapasitesi : sızan suyun tamamen sızdığı yani sızma işleminin durduğu andaki nem düzeyidir. Pratik olarak 1/3 atm tansiyonla tutulan nem değeri olarak ifade edilebilir. Tarla kapasitesi ile daimi solma yüzdesi arasındaki nem düzeyi bitkilerin faydalanabildiği nem düzeyidir.

Daimi solma yüzdesi : Sulandıklarında bitkilerin tekrar kendilerine gelemeyecek şekilde solma göstermeye başladıkları nem düzeyidir.

Sulama uygulamaları açısından bu 3 nem sabitesi büyük önem arzetmektedir.

3. Faydalılık Açısından Toprak Suyu

Faydalılık açısından toprak suyu ;

a. Yarayışsız su

b. Yarayışlı su

c. Fazla su olarak sınıflandırılabilir.

Şekil 1’de yarayışlılık açısından toprak suyu görülmektedir.


10000 atm 31 atm 15 atm 1/3 atm 0 atm

Y a r a y ı ş
s ı z s u
Yarayışlı su
Fazla su

Higroskopik su Kapillar su Sızan su

15 atm’den yüksek tansiyonlarla tutulan sular yarayışsız su olmaktadır. Tarla kapasitesinin altındaki sularda toprağın tüm gözeneklerini doldurduğundan havalanma sorunları oluşturur ve topraktan hızla uzaklaştırılması gereken sulardır.

Yukarıda da belirtildiği gibi tarla kapasitesi ile daimi solma yüzdesi arasındaki su bitkiler için yarayışlı sudur. Yarayışlı nem kapasitesi sulama zamanının tespiti ve sulama dozunun ayarlanması bakımından önemlidir. Ancak bitki-toprak etkileşimleri ve bunların kök bölgesi derinliğine etkisi ve iklim faktörlerindeki kararsızlıklar nedeniyle sulama için tavsiye edilen zaman farklılıklar göstermektedir. Kabaca toprağın su kapasitesinin % 25-75 oranında tükenmesi aralığında sulama yapılması tavsiye edilir. Özet bir ifade ile toprak neminin tarla kapasitesi civarında optimum yarayışlılığa sahip olduğu, nem miktarı azaldıkça yarayışlılığının azaldığı ve daha daimi solma yüzdesine gelmeden bitki gelişmesinin önemli ölçüde zarar gördüğü söylenebilir. Bu sebeple toprak yarayışlı neminin tükenmesini veya daimi solma yüzdesine ulaşmasını beklemeden sulama yapılması gerekir.

Sulama zamanının belirlenmesinde gözlemlerden yararlanılabileceği gibi, bitkinin solma belirtileri göstermesi, yapraklarının normalden daha koyu yeşil bir renk alması suya ihtiyaç duyduğunu gösterir. Ancak bu aşamaya gelmiş bir bitkide ciddi hasarlanmalar meydana gelebilir. Öte yandan gözlemle sulama zamanı tespiti de her zaman yanıltıcı olabilir. Objektif olarak sulama zamanının belirlenmesinde tansiyometreler pratik olarak kullanılabilir.

4. Sulama Yöntemleri

a. Yüzey Sulama Yöntemleri

Adi salma yöntemi : Bu yöntemde su tarla hendeklerinden saptırılarak toprak yüzeyini devamlı bir tabaka halinde kaplayacak şekilde tarla yüzeyinde rasgele yayılmaya bırakılır. İşçilik masraflarının ve sulama kültürünün az olduğu yerlerde geniş oranda kullanılır.

Tarla laterallerinden salma usulü sulama : Adi salma yönteminin bir değişik şekli olup, sulama suyu tarla laterallerinden taşırma suretiyle tarlaya verilir.

Adi tava usulü sulama : Bu yöntemle sulama etrafı seddelerle çevrili düz parsellere büyük akış debilerinin verilmesi ile yapılır. Özellikle düz ve düze yakın arazilerin sulanmasında uygundur.

Uzun tava yöntemi : Bu yöntemin esası, tarlanın azami meyil istikametinde uzun şeritlere ayrılması ve bunların aralarının seddelerle bölünmesidir. Şeritlerin üst başından sevk edilen su ince bir tabaka halinde ve seddelerle kontrol edilerek aşağı doğru akar.

b. Yağmurlama Sulama Yöntemi

Yağmurlama sulama yönteminde su doğal yağışa benzer biçimde toprak yüzeyine serpilmek suretiyle uygulanır. Bu yöntemde su kapalı borularla mekanik püskürtücülere kadar taşınır ve püskürtücülerden suyun toprağa yağdırılması küçük orifis ve memelerle basınç altında yapılır. Sistemin çalışması için gerekli basınç genellikle pompalarla sağlanır. Bunun yanında su kaynağının sulama alanından yeterince yüksek olması da gerekli basıncı sağlayabilir.

c. Mini-spring Yöntemi

Yağmurlama sulama ile damla sulama arasında bir yöntem olup, ince borularla tarlaya dağıtılan su küçük yağmurlama başlıkları ile araziye dağıtılır. Sabit bir sistem değildir gerektiğinde toplanabilir.

d. Toprak Altı Sulama Yönemi

Toprak altı sulama sun’i yolla toprak altına su ilavesiyle taban suyu seviyesinin düzenleme faaliyeti olarak tanımlanabilir. Bu yöntemde su seviyesi kök bölgesinde su ve hava miktarının en iyi şekilde kombine edilmesini sağlayacak yükseklikte muhafaza edilmelidir.

e. Damla Sulama Yöntemi

Damla sulama intensif sulu tarımda kullanılmak üzere geliştirilmiş olan bir yöntemdir. Damla sulaması toprak yüzeyine veya yüzeyin hemen altına yerleştirilen küçük çaplı orifis yardımıyla arıtılmış suyu toprak yüzeyine veya içerisine veren bir sistemdir. Bu sistem suyun belirlenmiş bir desene alçak basınç altında verilmesine imkan sağlar. Bu sistemin çalıştırılması için gerekli olan basınç yağmurlama sistemindekinden daha azdır. Bu sistemde su yaygın boru ağı aracılığı ile her bitkiye kadar götürülür. Öte yandan bitkilere verilecek gübreler de sulama suyu ile birlikte verilebilir (fertigation). Kısacası sistemin esası bitkinin ihtiyaç duyduğu su ve besin maddesi miktarını optimum seviyede tutmaktır.