Thread Rating:
  • 105 Vote(s) - 3.12 Average
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Rotvaydır – Rottweiler Köpekleri
#1
Oku-1 


Rotvaydır – Rottweiler Köpekleri



ROTVAYDIR (ROTTWEİLER)KÖPEKLERİ

Temel Özellikleri
Rottweiler’ın iri ve güçlü bir bedeni vardır. Adaleli ve atletik olan bu ırk, geniş bir kafaya ve yuvarlak bir alına sahiptir. çeneler iyi gelişmiştir ve dişler makas ısırışı ile kapanır. Gözler ırkın iyi huy ve sadakatinin ifadesini yansıtır ve koyu renklidir. Dengeli, sakin, itaatkar, cesur ve kolay eğitilir. Yalnızca efendisi ve ailesi saldırıya uğradığı zaman sertleşir.

Neler Yapar?
Rottweiler, sakin, eğitilebilir, cesur ve ailesine kendini adayan bir köpektir. Güvenilir bir karakteri vardır. Ailesini büyük bir kararlılıkla korur. Acıya karşı duyarsız ve güçlü köpeklerdir. Ciddi, kendinden emin ve güvenilirdir.

Dikkatli ve disiplinli bir eğitim şarttır, aksi takdirde güçlü ve saldırgan bir köpekle karşı karşıya kalınabilir. Ancak sabırlı bir eğitimle güvenilir, sadık ve sevgi dolu birer arkadaş olabilirler. Böylesine iri cüsseli bir köpeği kontrol edebilecek bir sahibe gereksinim duyar. Rottweiler, sakin yaradılışlı doğal bir koruma köpeğidir.


Oldukça zekidir ve pek çok ülke de polis, askeri ve gümrük gibi görevlerde kendilerini kanıtlamışlardır. Boyutlarından dolayı eğitim erken başlamalı ve köpeğin vahşileştirilmemesine büyük dikkat edilmelidir. Bu ırk, bol ilgi ve diğer hayvanlar ve insanlarla sosyalleştirilmeye ihtiyaç duyar. Diğer köpeklerle anlaşamayacağından toplum içinde tasmasız dolaştırılmamalıdır.

Rottweiler, tutarlı bir biçimde yetiştirilip eğitildiğinde çocuklar için iyi bir oyun arkadaşı olur. Henüz yavruyken onlarla olumlu tecrübeler yaşadığı sürece kediler ve diğer ev hayvanlarını kabullenir. Aile dostları ve akrabalar sevinçle içeri kabul edilirken yabancılar kaldırımdan öteye geçemez. Irk itaat yarışmaları ve iz sürme alanlarında başarılıdır.

çoban ve polis köpeği olarak kullanılır, daha önemlisi çok iyi bir bekçi ve muhafızdır. İnsana eşlik eden köpek olarak da değerlidir. özellikle aile üyeleriyle arası çok iyidir.

Rottweiler’ın bol egzersize gereksinimi vardır. Bu güçlü köpeğe ne kadar iş verirseniz verin memnuniyetle kabul edecektir. Ormanda koşturmak ya da açık alan yürüyüşleri yapmak onları çok mutlu eder ve yanınızdan ayrılma eğitilimleri yoktur.

Kısa ve parlak tüylerin bakımı kolaydır. Günlük tarama yıkamaya gerek bırakmayacaktır. Orta düzeyde tüy dökücüdür.

Bir batında 12 yavruya kadar doğurabilir.


Tarihçesi
Muhtemelen İtalyan Mastiff’inden gelmektedir. Ortaçağ’da çoban köpeği olarak kullanıldı. Wuttember’deki bir Alman kasabasında, Rottweil’da yetiştirildi. 1800’lerde nesli tükendi. 20. yüzyıl başlarında Stuggart’ta toplanan coşkulu köpek yetiştiricileri sayesinde, yeniden popüler hale geldi.

Huy ve Davranış

Genel olarak, gürültülü köpekler değillerdir. Havlamak yerine, sessiz ve dikkatlice herşeyi izlemeyi tercih ederler. Herhangi bir olayda, kendilerini ya da ailelerini tehlike altında hissederlerse, genellikle saldırmadan ve uyarmadan direkt saldırıya geçerler. Bu özellik, rottweiler köpeklerinin karakteristik bir özelliğidir. Eğer evinize bir hırsız girerse, köpeğinizde evinizin içinde yaşıyorsa, asla havlayarak hırsızı ürkütmez. Tam tersine, onu sessizce takip eder ve en uygun zamanda hırsızı pasif hale getirir. Eğer köpeğiniz havlıyorsa, önemsemediği fakat yaklaşmasını istemediği bir durum vardır. Örneğin bir kedi ya da kuş gibi…


Tüm köpekler gibi, iyi eğitilmemiş ve sevgiyle büyütülmemiş rottweilerlar da tehlikeli olabilir. Sert köpek olsun, keskin köpek olsun diye küçük yaşta karanlık mekanlara kapatılmış, kulakları kesilmiş rottweilerlar, agresyonu en yüksek köpekler arasındadır. Güçlü vücut yapısı nedeniyle de, oldukça tehlikeli bir hale gelirler. Herhangi bir yabancıya, ölümüne saldırabilir. Psikolojisi bozuk bir insan nasıl katil oluyor ise, köpeğiniz de aynı duruma düşebilir. Bu nedenle rottweiler alırken iki kez düşünmeli ve onu henüz yavru iken sosyalleştirmelisiniz.

Sosyalleşmemiş ve psikolojisi bozulmuş rottweilerlar, genellikle diğer hayvanlar ile geçinemezler. Örneğin yolda sizinle birlikte yürürken bir kedi görürse, kediyi kovalamak için sizi yerlerde bile sürüyebilir. Bu tarz köpekler, genellikle her tanıştığı köpeğe liderlik yapmak ve köpekler arasında alfa rolü üstlenmek ister. Bu nedenle de, karşılaştığı her köpeğe önce güzellikle, eğer güzellikle olmuyorsa zorla boyun eğdirmeye kalkar. Bu da istenmeyen kavgalara ve sizin çok zor durumda kalacağınız olaylara sebep verebilir. Acı eşiği çok yüksek olan ve çok güçlü olan bu köpekler mutlaka sosyalleştirilmeli ve asla agresyonunun yükselmesine izin verilmemelidir. Zira sonuçları, bir felakete sebep verebilir.

Rottweiler Karakteri


Rottweilerlar, diğer köpeklere nazaran, sahiplerine daha fazla düşkün olurlar. Hatta bunu aşk derecesinde bile düşünebilirsiniz. Sahibini birkaç gün göremeyen bir rottweiler, sabaha kadar ağlayabilir. Eğer terk edilirse, intihar etme eğilimi de oldukça yüksektir.

Yavruluğundan beri birlikte olduğunuz bir rottweilerın, tek bir isteği vardır, o da sizin ile hoş vakit geçirmek ve sizi mutlu etmek. Bunun için hiç tahmin etmediğiniz kadar efor sarfeder ve birçok köpeğin asla yapamayacağı cefakar işlerde bulunabilir. Eğer bir rottweiler alacaksanız, köpeğinize temel itaat eğitimi vermeye hazır olun. Çünkü rottweilerlar güçlü ve sert köpeklerdir. Sahibine mutlak itaat etmeyi ve onu üzmemeyi mutlaka öğrenmelidir. Köpeğinizin sizin yanınızdaki yerini bilmesi, düzgün bir eğitim için oldukça önemlidir.

Rottweilerlar, müthiş aile canlısı köpeklerdir. Rottweiler isteyen biri, mutlaka onunla oldukça fazla zaman geçireceğini ve ailesinden ayırmayacağını bilmesi gerekiyor. Çünkü bu köpekler, çok büyük bir yüreğe ve sevgi dolu gözlere sahiptirler. Ailelerinden uzun zaman ayrı kalamazlar.

Eğer uzun bir yolculuğa çıkacaksanız bile, mutlaka en az bir kişinin gelip köpeğinizle konuşması ve iletişim kurması gerekmektedir. Onu uzun süreli olarak asla yalnız bırakmayın. Çünkü rottweiler o güçlü görünüşün ardında oldukça hassas bir duygusal yapıya sahiptir ve ilişkiniz çok çabuk zedelenebilir.

Eğer fabrikanıza ya da uğramadığınız bir bahçenize bekçi köpeği almayı düşünüyorsanız, lütfen rottweiler almayın. Unutmayın ki, rottweiler sadece bir bekçi köpeği değildir ve bu şekilde mutsuz olacaktır.

Rottweilerlar, güçlü bacaklara ve vücut yapısına sahip oldukları gibi, kilo almaya da çok müsaittirler. Bu nedenle sık sık yürüyüş yapamadıkları ya da enerjilerini boşaltamadıkları alanlarda mutsuz olurlar.
Irk standardı

İsimlerinin “Rottweil” kasabasından geldiği bilinmektedir.Bu nedenle “rottweiler kasap köpeği” olarak da bilinmektedir. Bu şekilde tanınmalarının sebebi performans çıtalarının yüksekliği ve bedensel dayanıklıklarının son derece iyi olmasıdır. 20. yüzyıla gelindiğinde polis teşkilatında kullanılmak üzere yapılan ırk seçim testlerinde Rottweiler ırkının görevlere en uygun görülen ırkalardan biri olduğu görülmüş ve 1910 yılından bu yana polis teşkilatında ihtiyaç duyulan servislerde Rottweilerlar eğitim sürecinin ardından görevlerde kullanılmaya başlanmıştır.

Rottweiler, genel olarak vahşi ve tehlikeli bir ırk olarak görülür.Fakat bu sevecen köpekler aslında sakin, güvenilir ve sadık bir yapıya sahiptir. Bedeni çok güçlü olduğundan vahşi davranışlar sergilediğinde tehlikeli olur. Bu durum, yetersiz veya yanlış eğitilmesinden kaynaklanır.

Rottweiler yetiştiricileri; çok güçlü, belirgin kahverengi lekelere sahip siyah kürklü, güçlü bir görünüme sahip ancak aynı zamanda bu görüntüsünde asilliğini de barındıran ve arkadaş, hizmet ve iş köpeği olmaya son derece uygun bir köpek hedeflemektedirler.

Görünüm

Rottweiler, orta – büyük yapıda, sadık, ne ağır ne hafif, ne uzun bacaklı, ne de yere yakın bir köpektir. Doğru orantılı, sıkı ve güçlü yapısı, büyük güç, çeviklik ve dayanıklılığa yol açmaktadır.

Orantılar

Vücudun, sternum (göğüs-kemiği’ nden) ischiatic tuberosity ‘ye kadar olan uzunluğu, cidago yüksekliğini %15’ten fazla geçmemelidir.
Baş

Kafatası:
Orta uzunlukta, kulaklar arası geniştir. Yandan bakıldığında alın çizgisi hafifçe kavislidir. Art kafa kemiği (oksipital kemik) bariz olmayacak şekilde iyi gelişmiştir.

Stop: Belirgindir ve düzdür.

Burun: İyi belirlenmiş, yuvarlaklığına kıyasla daha geniş, nispeten büyük burun delikli, her zaman siyahtır.

Ağız: Yüzün ön tarafı kafatasına göre ne uzatılmış ne de kısaltılmış gibi durmalıdır. Düz burun köprüsü, başlangıcı geniş ucuna doğru hafifçe sivrilir.

Dudaklar: Siyah, sıkıca kapanan, ağzın köşesi gözükmeyen, damak mümkün olduğunca koyu renktedir.

Çene ve dişler: Üst ve alt çene güçlü ve geniştir. Makas gibi kapanan güçlü 42 diş vardır. Üst ön dişler alt ön dişlerin üzerine sıkıca gelirler.

Yanaklar: Elmacık kemiğinin bombesi belirgindir.

Gözler: Orta büyüklükte, badem şeklinde ve koyu kahve renklidir. Göz kapakları sıkıca kapanabilmelidir.

Kulaklar: Orta büyüklükte, sarkık, üçgen şeklindedir. Kulakların kafanın iki yanında durması, suratını genişlemiş gibi gösterir.

Boyun: Güçlü, makul uzunlukta, gelişmiş kaslı, hafif kavisli, gerdansız, boğazsızdır.
Gövde

Sırt: Düz, güçlü, sağlamdır.

Bel: Kısa, güçlü ve derindir.

Croup: (Sağrısı-kuyruk sokumu) Geniş, orta uzunlukta, hafif yuvarlaktır. Ne düz ne de çöküktür.

Göğüs:
Ferah, geniş ve derindir (omuz yüksekliğinin yaklaşık %50’si kadar), iyi gelişmiş göğüs kafesi ve güçlü kaburgaya sahiptir.

Bel: Kambur böğüre sahip değildir.

Kuyruk : Doğru şeklinde sırt çizgisinin bir uzantısı gibi görünür, rahat durumdayken sallanabilir.
Eklemler

Ön çeyrek: Önden görüldüğü şeklinde, ön ayaklar düz ve birbirine çok yakın durmaz. Ön kol, yandan bakıldığında, düz ve dik olarak uzanır. Omuz kemiğinin eğimi yatay olarak bakıldığında yaklaşık 45 derecelik açı yapar.

Omuzlar: İyice geriye atılmış vaziyettedir.

Üst kol: Vücuda yakındır.

Ön Kol: Güçlü ve kaslı yapıdadır.

Bukağı: Hafif yağlı, güçlü ve dik değildir.

Ön ayak: Yuvarlak, sıkı ve kavisli, tabanı sert, tırnaklar kısa, siyah ve güçlüdür.

Arka Çeyrek: Arkadan bakıldığında, bacaklar düz ve birbirine çok yakın değildir. Düz durduğunda, köpeğin kalçası ile üst butu, üst butu ile alt butu ve alt butu ile ayak tarak kemiği arasında geniş açı oluşur.

Üst but: Nispeten uzun, geniş ve güçlü kaslıdır.

Alt but: Uzun, güçlü ve geniş kaslı, adalelidir.

Ayak Bileği: Dayanıklı, düzgün açılı, dik değildir.

Arka Ayak: Ön ayaktan hafifçe daha uzundur. Ayak parmakları güçlü, kavisli ve ön ayaktakiler kadar sıkıdır.
Yürüyüş

Rottweiler tırıs koşan köpektir. Hareket halinde sırt düz ve nispeten sabittir. Hareketleri ahenkli, ciddi, enerji dolu ve uzun adımlarla sınırsızdır.
Deri ve kürk

Kafasındaki deri, sıkı ve tam oturur. Köpek bir şeye dikkat kesildiğinde hafif kırışıklıklar görülebilir.

Tüyler: Kürkü üst kürk ve alt kürkten oluşur. Üst kürk orta uzunlukta, kaba, yoğun ve düzdür. Alt kürk üst kürkten gözükmemelidir. Ayakların arkasındaki tüyler bir miktar daha uzundur.

Renk:
Yanaklar, ağız, boyun, göğüs ve bacaklar ve iki gözün üstünde ve kuyruğun başlangıcının altında belirgin kahverengi lekelere sahiptir.
Davranış

İyi huylu, genelde uysal ve çocuklarla çok iyi geçinen, sadık, itaatkar, yumuşak başlı ve çalışmaya heveslidir. Görünümü doğal ve basittir, davranışları öz güven doludur, ciddi ve korkusuzdur. Etrafına büyük bir atiklik ile tepki verir.

Geçmiş yıllarda ve bugün de Rottweiler ırkı basında çıkan olumsuz eleştiriler yüzünden yara almıştır.Tartışma konusu, bu ırkın doğru ellerde olsa bile güvenilir olup olmadığı yönünde idi.Ne yazık ki bu olumsuz eleştiriler Rottweiler ırkının adını daha önce duymamış ve sahibi olmak istemeyen kötü niyetli kişilerin harekete geçmesine neden oldu ve daha önce sempati duymadıkları bu ırka sahip olmaya başladılar.Bu kişilerin yanlış tutumları ve eğitimleri ile Rottweiler ırkı pek çok kişinin korktuğu bir ırk olarak anılmaya başlandı.Gerçi bu köpek ırkı ilk bakışta gelişmiş kasları ile verdiği güçlü görünümü,güçlü çene kasları, sert bakışları ve savaşçı görünümü ile oldukça deneyimli bir eğitmene veya üreticiye bile korku vermektedir.Köpeğin karakteri ve bir adım sonra neler yapabileceği, yatık kulağı ve kesik kuyruğu nedeni ile tahmin edilmesini güçleştirmektedir.Bu yüzden herkesin kuşku ile yaklaştığı bir ırk olduğu tartışmasız gerçektir

Rottweiler ırkı bir iş köpeğidir ve Rottweiler sahiplerinin bunu unutmaması gerekir,o bir aksesuar değildir.Ataları bir çoban köpeği iken (Bu özelliğin yitirmiş değildir.) Rottweiler gelişmiş zekası,eğitilebilirliği ve kabiliyeti ile başarılı bir polis köpeği,rehber köpek,iz takip köpeği,arama&kurtarma köpeği,koruma köpeği,terapi köpeği ve iyi bir aile köpeği olma gibi özellikleri ile kendisini kabul ettirmiştir.

Rottweiler ırkına sahip olmak isteyen kişiler köpeğin zekasını muhakkak değerlendirmeli,köpeğin zekasını kullanmasını ve geliştirmesini sağlayacak aktiviteler ile köpeği kontrol altına almak için mutlaka itaat eğitimine başvurmalıdır.Köpeğin kendini aile içinde lider olarak kabul etmemesi için küçük yaşlarda eğitime başlanmalı ve köpeğin saldırı içgüdüsünü çalıştıracak oyunlara izin verilmemelidir.Bir Rottweiler mutlak ve ve mutlak sahibinin emirlerini yerine getirmeli ve gereken itaati göstermelidir.Köpek çok iyi sosyalleştirilerek insanlar ve özellikle çocuklar ile tanıştırılmalı, köpeğin insanlar ile pozitif diyalog kurmasına olanak tanınmalı özellikle ev içi yaşamında ziyaretçilerin köpek ile tanışmasına büyük önem gösterilmelidir

Rottweiler özellik olarak kurallarını değiştirmeyen ve karakterinden ödün vermeyen bir köpektir bu yüzden köpeğin uyması gereken kurallar özenle ve hassas bir eğitim ile köpeğe aşılanmalıdır. Eğer köpek; ünlü, köpekleri sosyalleştiren ve iyi bakım sağlayan bir üreticiden alındı ise sadık ve iyi huylu bir Rottweiler sahibi olmak için yapmanız gerekenler azalmıştır,ancak bugünden sonra siz köpeğe ne verirseniz köpek de karşılığında bu davranışı aynen yansıtacak,size ve çevreye cevap verecektir.
Aile yaşamı

Rottweiler zeki bir iş köpeğidir ve aile yaşamı içinde de köpeğin oyunlar ve egzersiz ile gün içindeki enerjisinin boşaltılması gerekir.Köpek kapalı kapılar ardında kalmaya tahammül edememektedir.Aile bireyleri köpeğin eğitim ve disiplinin ne kadar önemli olduğunun farkına varmalı, bireyler köpek için konulan kurallardan asla taviz vermemeli ve köpeğin itaati için hep birlikte çalışmalıdırlar.

Rottweiler yavrusu ne yapacağını, yapmayacağını ve nereye gidip gitmeyeceğini öğrenmelidir.Sekiz haftalık bir yavru hırlayabilir yemeğini ve oyuncaklarını sizden koruyabilir.Bu davranışların önüne hemen geçilmeli ve yavruya doğru davranışlar öğretilmelidir.Yavrunun altıncı ayına kadar çok fazla egzersizlerden kaçınılmalıdır,fazla egzersiz yavrunun hassas gelişen kemik ve kas yapısı için tehlikeli olabilir.Rottweiler her köpek gibi kendine ait bir bölge ister,geniş kafes ile kendini rahat hissedecek ve uyurken aile içindeki gürültülerden etkilenmeyecek bir yer hazırlamak iyi bir fikirdir.

Yavru Rottweiler Seçimi

Rottweiler yavruları arasında, erkekler de, dişiler de iyi köpeklerdir. Erkekler biraz daha büyük olurlar. Üstelik büyüyünce de, kendi bölgelerini işaretlemek için evinizin belli yerlerine, duvarlarınıza, mobilyalarınıza ya da bahçenizin bazı köşelerine işeyebilirler. Ayrıca genetik olarak, diğer erkek köpekler ile kavga etmeye ve agresyona daha müsaittirler. Dişiler de, diğer dişiler ile genelde iyi geçinemezler fakat bunu kavga boyutuna getirecek kadar uzatmazlar. Ayrıca dişiler, yılda iki kez, belli dönemlerde adet görürler.


Rottweiler yavrusu almaya karar verdiğinizde, mümkün olduğunca en iyi huylu anne ve babanın yavrusunu seçmeye çalışın. Unutmayın ki, tüm Rottweiler yavruları çok tatlıdır ve büyüyünce hepsi de yakışıklı köpekler olacaktır. Bu nedenle, seçiminizi en tatlı olana göre yapmayın. Eğer böyle bir seçim yaparsanız, bir Rottweiler alırken kıstas olarak alınabilinecek en son kıstas ile yavru almış olursunuz ve bu da yanlış bir karar demektir.

Rottweiler cinsi köpeklerin, tümünde belli özellikler standart olarak vardır. Örneğin, tümü güçlü ve kaslı görünür. Özellikle yavru iken, oldukça hızlı ve enerjiklerdir. Bir süre yavruları ve yavruların ebeveynlerini izlemek gerekir. Anne ve babanın hareketlerini, tepkilerini takip edin. Genellikle yavrular da, ebeveynlerinin karakteristik yapısını taşır. Ayrıca ailesi uzun yaşamış bir yavru da, başına bir olay gelmezse, uzun ve sağlıklı bir ömür yaşamaya eğilimlidir.

Yavruların kendi arasındaki uyumlarını da izlemeniz, doğru yavruyu seçmeniz açısından yararlı olacaktır. Daha dominant olan yavrular, oyun esnasında diğerlerini ısırarak, üstünlük taslamaya çalışırlar. Bu tarz yavruları sahiplenmek, liderlik konusunda sıkıntılar da doğuracaktır. Ayrıca birçok konuda sakin ve tepkisiz olan bir yavru, diğerlerine göre daha iyi bir seçim olabilir.

Bunun çok kolay bir seçim olmadığını, lütfen unutmayın. Karar verdiğiniz anda alacaksınız diye bir kural yok. Çiftlik sahibinden izin alın ve mümkün olduğunda yavrular ile zaman geçirin. Onları ne kadar çok izlerseniz, onların karakter yapıları ile ilgili daha fazla bilgi edinir ve kendinize en uygun olan yavruyu seçersiniz.

Eğitim İpuçları

— Köpeğiniz ( yavru iken ) yemek yerken, önünden yemeğini alın. Birkaç saniye bekledikten sonra, yemeği tekrar önüne koyun ve yemesine izin verin. Bunu defalarca yapın. Çünkü bu, yemeği sizin kontrol ettiğinizi köpeğinize anlatacak ve onun sizi lider olarak kabul etmesine yol açacaktır. Bu eğitimle aynı zamanda, köpeğiniz büyüdüğü zamanda, klişe bir agresyon olan yemek problemini de aşmış olacaksınız.

— Köpeğiniz ile gözgöze geldiğinizde, kesinlikle gözlerinizi ondan kaçırmayın. Bir lider, asla gözünü kaçırmaz. Köpeğiniz, gözlerini sizden kaçırana kadar, onun gözbebeklerine, sert bir bakışla bakın.

2) Köpeğinizin istediği herşey ile oynamasına ve istediği her davranışı sergilemesine asla izin vermeyin. Tatlılığı ya da şirinliği, onun evinizin kurallarını ihlal etmesine yol açmasın. Sizin yaşam biçiminizi ve kurallarınızı öğrenmesi gerekiyor. Tabi aynı zamanda, kendini herşeyin sahibi olarak görmemesi ve her istediğinin olmadığını da anlaması çok önemli.

3) Köpeğinize, mümkün olduğunca erken, ‘Bırak’ ve ‘Bekle’ komutlarını öğretin. Bu onun ve sizin güvenliğiniz için, olmazsa olmaz bir durumdur. Bu komutlara köpeğinizin yanıt vermemesi, onun bir trafik kazasına kurban gitmesine, yolda bulduğu zehirli bir yiyeceği yemesine ve daha nice problemlere yol açacaktır.

4) Eğitiminizde, hiç bir zaman negatif davranışlar da bulunmayın. Komutları ilk öğrettiğiniz zamanlarda, biraz rüşvet ( sevdiği bir yiyecek, hediye köpek çukolatası ) verebilirsiniz. Fakat bunu her defasında yapmanız, köpeğinizin menfaatçi olmasına yol açacaktır. Komutları öğrettikten sonra, tekrar size itaat ettiğinde onu sevmeniz ve okşamanız da aynı ödül vermiş gibi bir etkiye yol açacaktır.

5) Yavru köpekler, muhteşem duygu sömürüsü yaparlar. Bu konuda kesinlikle etkilenmeyin. Örneğin, ilk yalnız yattıkları gece, muhtemelen ağlayacaklardır. Eğer kıyamaz ve ağladıkları zaman bir tepki gösterirseniz, köpeğiniz her yaptırmayı istediği şey için ağlayacaktır. Bu da bir süre sonra tahammül edilemez bir duruma yol açar.

6) Köpeğinize karşı daima ama daima kararlı olmalısınız. Rottweilerlar, o kadar akıllı hayvanlardır ki, zaman zaman sizin kararlılığınızı test edebilirler. Örneğin, asla yanınıza yatmasına izin vermediğiniz köpeğiniz, bir gece ansızın yatağınıza gelebilir. Eğer bir geceden birşey olmaz diyerek, onu yatağınıza alırsanız, bundan sonraki yaşamını sizin yatağınızda sürdürebilir.


Bu nedenle köpeğinize karşı olan kararlarınızda ve davranışlarınızda, daima düz bir çizgi ile ilerlemelisiniz. Bu test süreci köpeğiniz 2 yaşına gelene kadar devam eder. Sonra biraz yavaşlasa bile, asla sona ermez.

Bu da en çok, en sadık dostlarımız olan, köpeklerimizin işine yarıyor.
Biliyor muydunuz?…


– Hayvan barınaklarındaki köpeklerin %30′ u, sahipleri tarafından alındıktan sonraki, 1 sene içerisinde terk edilmişlerdir
– İki sene terk edilenleri oranı ise %70′ tir.
– Köpek sahiplerinin %90′ ı ise, aldıkları köpeklerinden 5 sene sonra bıkmakta ve değiştirmek istemektedir…
Tüm bu üzücü istatistiklerin sebebi, bilinçsiz köpek almak ve alınan köpeği de bilinçsizce büyütmektir. Unutmayalım ki; tıpkı insan yavruları gibi, hiç bir köpek yavrusu da hayatı tam olarak bilerek doğamaz. Yavru iken aldığınız ya da sahiplendiğiniz bir köpek, hayatı sizden öğrenecektir. Hangi olaylar karşısında nasıl tepki vereceğini, ne zaman şımaracağını, ne zaman üzgünlük duyacağını ve ne zaman korkacağını, hep sizden öğrenir. Bir çok kişi, köpeklerini bilinçsiz bir şekilde büyüttükten sonra, büyük halleri ile başa çıkamayıp, ya barınaklara bırakmaktadır ya da uzak bir yere götürüp, terk etmektedir. Bu davranış, bir hayvana yapılabilinecek en büyük eziyetlerden biridir. Nasıl ki, şımarık yetiştirdiğiniz bir çocuk, büyüyünce de başınıza işler açıyorsa, köpeğiniz de aynı pozisyondadır ve ona hayatı doğru öğretmek, onu aldıktan sonra yapmanız gereken en önemli iştir.

Eğitimin İlk Kuralı
Köpekler, köpektir ve kendilerine ait bir dünyaları, kendilerine ait bir görüşleri vardır. İletişimi en çok vücut dili ile kurarlar. Bu nedenle, karşılarındaki kişilerin de vücut dillerini, çok iyi okurlar. Asla sözümüz ile özümüzün bir olmadığı bir davranışı köpeğimize sergilememeliyiz ve onlardan, bizim gibi düşünüp hareket etmelerini beklememeliyiz. Rottweiler’ ımızın bir köpek olduğunu unutmamak ve ondan abartı isteklerde bulunmamak, eğitimin birinci ve temel kuralıdır.

Eğitimin İkinci Kuralı
Köpekler, bir hiyerarşi içerisinde yaşarlar ve tanıdıkları herkesi bu hiyerarşik tablo da bir yere yerleştirirler. Onlara göre, herkesin bu tablo da bir yeri vardır ve insan, hayvan ayırımı yapmaksızın, davranışlarını bu tabloya göre şekillendirirler. Burada dikkat etmeniz gereken bir nokta da, köpeğinizin sizi de köpek olarak gördüğüdür. Köpekler, bir üstlerinden aldıkları emirleri yerine getirirken, bir altlarına da emir vermeye ve uygulattırmaya çalışırlar. Yüzyıllar boyunca bu şekilde varlıklarını devam ettirmiş hayvanlardan, içgüdülerinin aksini beklemek de, yanlış bir davranıştır. Şimdi lütfen, aşağıdaki testi yapalım ve inceleyelim.

1) Köpeğiniz, patilerini sizin belinizden yukarıya yasladı ve size bakıyor, acaba köpeğiniz ne demek istiyor? :
A) Seni seviyorum.
B) Haydi, benimle ilgilen.
C) Sana üstünlük kuruyorum.
D) Haydi, dışarı çıkalım.

Eğer A, B ve D yanıtlarını verdiyseniz birçok kişi gibi yanıldınız. Çünkü cevap C şıkkı. Köpeğiniz, patilerini sizin üzerinize atarak, sizi kontrol etmek ve sizi domine etmeye çalışmaktadır. Bu köpeklerin, vücut dili olarak kullandıkları çok sık bir davranış şeklidir. Köpeğinizin, size karşı kesinlikle bu davranışı sergilemesine izin vermemelisiniz ve bu davranışı sergilediği anda, her ne yapıyorsanız ( oyun oynama, birlikte vakit geçirme ) derhal birlikte yaptığınız eylemi sona erdirmelisiniz. Böylece köpeğiniz, sizin bu durumdan hoşnut olmadığınızı anlayacak ve zamanla bu davranışından vazgeçecektir.



2) Yabancı bir köpek ile karşı karşıyasınız. Köpek kulaklarını dikmiş ve gözlerini ayırmaksızın size bakıyor. Sırtındaki tüylerin bir kısmını kabartmış ve kuyduğunu da dikmiş. Hafif hareketler ile size doğru yavaş yavaş geliyor. Ne yaparsınız?

A) Bana karşı şüphe duyduğunu fark eder ve agresiflik yapacağını düşünerek geri çekilirim.
B) Bana karşı, sevgi gösterisinde bulunduğunu düşünür ve gider onu severim.

Doğru cevap A şıkkı. Köpekler, kızdıkları zaman genel vücut dili olarak bu ifadeye bürünürler. Boyunları ile sırtı arasındaki tüyleri kabarır, kulakları dikilir ve kuyruklarını dikleştirirler. Bu davranış, köpeğinizin herhangi bir nedenden dolayı tetikte olduğunu gösterir. Köpeğinizin havlama, hırlama ya da saldırma gibi eylemlere geçmeden önce bu vücut dilini okuyabilirseniz, birçok olumsuz durumdan da kurtulabilirsiniz demektir.

3) Köpeğiniz sizi karşıladı. Başını önüne eğdi ve kuyruğunu bacaklarının arasına aldı. Geldi yanınıza uzandı ve ters dönerek yattığı yerden kuyruğunu sallıyor, aynı zamanda gözlerini de sizden kaçırıyor. Sizce neler oluyor?

A) Hiç bir şey olmuyor, köpeğim bana oyun yapıyor.
B) Köpeğim, utanmış ve beni tavlamaya çalışıyor.
C) Köpeğim benim liderliğimi kabul ediyor ve bu durum karşısında saygı sunuyor.

Doğru cevap C şıkkı. Köpekler, lider olarak kabul ettikleri kişi ya da köpekler karşısında bu davranışlarda bulunurlar. Genellikle başlarını önde tutar ve kuyruklarını arka bacaklarının arasına alırlar. Hatta mümkünse, ters yatar ve diğer köpeğin kendilerini koklamasına izin verirler. Asla lider kabul ettikleri kişilerin gözlerine uzun süre bakamaz ve gözlerini mutlaka kaçırırlar.

4) Bir yaşında bir Rottweiler köpeğe sahipsiniz. Sabahları en az 30 dakika, akşamları da 45 dakika yürüyüşe çıkıyor ve egzersiz yapıyorsunuz. Gündüz ise köpeğiniz, evde tamamen yalnız. Fakat köpeğinizi banyoya kilitlemek zorunda kalıyorsunuz, çünkü evde tek başına kalınca, evi darmadağın ediyor. Sizce neler oluyor?

A) Bir şey olmuyor, köpeğim kötü bir karaktere sahip, aldığım yere iade ederim.
B) Köpeğimin bir davranış problemi olabilir, en kısa zamanda veterinerime götürürüm.
C) Evde benim olmamamı protesto ediyor.
D) Köpeğimin, daha fazla egzersize ihtiyacı var.

Böyle bir durumda, hem B şıkkı hem de D şıkkı doğru olabilir. Muhtemelen köpeğiniz günlük egzersiz ihtiyacını karşılayamamakta olup, yüksek enerjiye sahip bir köpek. Enerjisini boşaltamadığı için, evinize zarar veriyor. Bu durumda, köpeğiniz ile yaptığınız yürüyüş süresinde, ya zamanı biraz daha uzatmalı ya da tempoyu biraz daha arttırmalısınız. Diğer bir ihtimal ise, köpeğinizin bir sorunu olduğudur. Eğer egzersizi arttırdığınız halde, köpeğiniz aynı davranışlarına devam ediyorsa, veterineriniz ile görüşmeli ve en kısa zamanda köpeğinizin bu davranış bozukluğunu neden yaptığını öğrenerek, bu sorunu gidermelisiniz.

Eğer çocuğunuz varsa, mutlaka ‘pozitif eğitim’ tabirini duymuşunuzdur. Çocuğunuz güzel birşey yaptığında onu ödüllendirmek, pozitif eğitimin temelidir. Aynı prensipleri, bu defa köpeğimize uyguluyoruz…


Pozitif Eğitim Alıştırmaları

Birinci Adım: Hangi davranışı istediğinizi seçin.
Adım İki: İstediğiniz davranışı gerçekleştirirse, onu ödüllendirin.
Üçüncü Adım: İstediğiniz davranış gerçekleşmezse, tepkisiz kalın.

Öncelikle hatırlatmalıyız ki, bu eğitim yönteminde asla ve asla cezalandırma yok. İstemediğimiz hiç bir davranışı, ne gazete kağıdı ile ne de başka birşey ile cezalandırmıyoruz. Çünkü cezalandırmak, bir tepki vermek demektir ki, köpeklerin tümü etki-tepki yöntemi ile hareket ederler. Oysa tepkisiz kalmak, onlara verilebilinecek en mantıklı cezadır ve fiziksel herhangi bir cezadan çok daha işe yarar bir yöntemdir.

Örnek: Eve geldiğinizde, köpeğinizin üzerinize atlayıp, patilerini omuzlarınıza koymasını istemiyor musunuz? Bunun yerine, gelip sizi karşılamasını, mutlu bir şekilde çevrenizde kuyruk sallamasını mı istiyorsunuz? Hemen, bunu ona pozitif eğitim yöntemimiz ile öğretelim.

Eve geldiniz ve köpeğiniz üzerinize atladı. Görmemezlikten gelin. Sanki o yokmuş gibi, yürümeye devam edinv e hiç bir şey söylemeyin. Eğer sizden herhangi bir tepki alırsa, davranışını devam ettirmesi için bu bir neden olacaktır. Köpeğiniz, sanki yokmuş gibi davranın. Köpeğiniz, çok kısa bir süre sonra sıkılacak ve ayaklarını yere koyarak, üzerinizeden inecektir. İşte şimdi ikinci adımı hatırlayalım. Ona ilgi gösterin ve ödüllendirin.

Peki, acaba hemen öğrendi mi? Hayır, çok aceleci olmayın. Bu davranışınızı bir süre sürdürmeniz gerekecek. Sonraki günlerde, eve gelişinizde de, hep aynı davranışı sergileyin ve asla taviz vermeyin. Yine eve geldiğiniz bir gün, köpeğiniz artık üzerinize atlamak yerine gelip yanınızda oturunca, çok mutlu olacağınıza emin olun…

Bir Örnek Daha: Diyelim ki, evden kaçmalara engel olmak için evde yavru köpeğiniz için bir kafes kullanıyorsunuz. Yavrunuz da, birçok yavrunun yaptığı gibi kafesten çıkmak için bağırıyor ve ağlıyor. Yapmanız gereken tek şey, onu görmezden ve duymazdan gelmek. İşte pozitif eğitim, bu kadar basit. Köpeğiniz susuncaya kadar ona karşı hiç bir tepki vermeyin. Sustuktan birkaç dakika sonra gidip onu sevin ve ödüllendirin. Ardından tekrar yanından ayrılın. Muhtemelen tekrar ağlamaya başlayacaktır. Yine görmezden gelin ve bu davranışınızı sık sık yapın. Birkaç gün sonra, köpeğiniz ağlamaları ve bağırmaları tamamen bırakarak sessiz bir köpek olacaktır.

Peki, istemediğiniz bir davranışı tamamen nasıl sonlandırabilirsiniz?

Elbette, bazen her şeyi görmezden gelmek, sorunları çözmeyebilir. Bazı zamanlarda, yanlış davranışları durdurmak için, onu ya da başkasını incitmeden müdahale etmeniz gerekir. Peki, Nasıl?

“Arp!” diye bir ses tonunu hatırlıyor musunuz? Evet, yavrunuzun sık sık çıkardığı bir ses. Eğer kendi aralarında oynayan yavruları izlediyseniz, bu sesi daha iyi tanırsınız. Yavrular birbirleri ile oynarken, değişik sesler çıkartırlar. Örneğin, bir yavru, başka bir yavruyu farkında olmadan incitirse, incinen yavru ‘Dur’ manasına gelen bu sesi çıkartır “Arp!” Böylece yavrular, dozu kaçan oyunlarda, birbirlerine sınırlar koymak için bu sesi kullanırlar.

İşte bizde, eğitimimizde bu sesi kullanacağız. Malesef, yavrular evinize yeni geldiğinde, çok az şey bilirler ve yabancılık çekerler. Nasıl iletişim kuracaklarını bile bilmezler. Bu gibi durumlarda, yavrunun yaptığı ve istemediğiniz ( görmezden gelerek çözemeyeceğiniz ) bir davranış karşısında, ani ve yüksek bir ton ile bu sesi çıkartabilirsiniz. Bu sesi duyan yavru, bir an için duracaktır. Fakat, bir süre sonra davranışına devam edecektir. Bu durumda, siz de aynı tepkiyi tekrar vermelisiniz, ta ki yavrunuz duruncaya kadar. Durduğu anda onu oturtun, doğru davranışı gösterin ve ardından hemen ödüllendirin. Emin olun ki, bu basit yöntem birkaç defa tekrarlandıktan sonra hemen işe yarayacak ve birçok konuda, kimsenin çözemediği sorunları çözecektir.

Tabiki de, köpeğinizin büyüyeceğini düşünerek ‘Hayır’ komutuna da alıştırmanız gerekiyor. Çünkü büyük bir köpeğe, herkesin içinde “Arp!” diye bağırmak, bir süre sonra tuhaf olacaktır. Bu yüzden, bir süre sonra, bu yöntemi kullanırken, “Arp!” sesinin ardından, hemen yüksek ve tok bir ton ile ‘Hayır’ komutunu da verin. Böylece yavrunuz, iki komutu ilişkilendirecek ve ilerde sadece ‘Hayır’ komutunu algılayarak, ne manaya geldiğini bilecektir.

Peki davranışları kontrol etmek için, daha başka neler yapabiliriz?

Çok basit yöntemler ile, köpeğinize hiç bir köpeğin bilmediği komutları öğretebilirsiniz. Örneğin, köpeğiniz her tuvalet ihtiyacını giderirken, tuhaf bir ses çıkartırsanız, bu sesi ne zaman çıkartsanız, köpeğiniz tuvalet ihtiyacını giderebilir… Diyelim ki, ‘Hov’ diye bir komut öğreteceksiniz. Bu komutu verdiğinizde, köpeğinizin havlamasını istiyorsunuz. Yapacağınız çok basit. Köpeğiniz havlarken, bu komutu tekrarlar ve onu severseniz, bir süre sonra köpeğiniz siz ‘Hov’ komutunu verdiğiniz anda havlamaya başlayacaktır…

3-4 Aylıkken Öğrenebilecekleri
Oturmayı ve beklemeyi öğrenebilir
Yatmayı öğrenebilir
İsmini öğrenir
Her çağırdığınızda gelir
Yanınızda, tasma ile yürümeyi öğrenir
Bırak komutunu öğrenir
Havladığında, komut ile susmayı öğrenir
Diğer insan ve hayvanları tanır

4-6 Aylıkken Öğrenebilecekleri
Konuştuklarınızı dinlemeye başlar
Eve giriş ve çıkışları öğrenir
Top getirme, yakalama oyunları oynar
Misafirlere karşı centilmen olamyı öğrenir
Kendince konuşur, dans eder, daireler çizer, oyunlar yapar
Tuvalet eğitimini rahatlıkla öğrenir
Saklambaç oynamayı öğrenebilir

Diğer Konular
Yavrunuz ile muhatap olurken, komutları hep doğru ses tonu ile verin.
Çağırdığınızda gelmez ise, tutun ve yanınıza getirin
Mümkün olduğunca, sosyalleşmesi için çalışın
Agresif ya da korkak davranışlarda bulunmasına izin vermeyin
Önünden yemeğini sık sık alıp, tekrar geri verin. Yemeğini kıskanmamayı öğretin.
Mümkün olduğunca çok onunla konuşun, sizi anlayacaktır
Tasmalı gezdirmeye, serbest bırakmamaya alıştırın
Oyunlarda asla heyecan yapmamasına ve hep sakin olmasına dikkat edin
Uyuyacağı yeri özenle seçin
4 aylık olana kadar sinir sistemleri gelişmeyeceği için, tuvalet eğitimini tam olarak alamayacak ve bazen tuvaletini tutamayacaktır. Ona kızmayın, ama eğitime devam etmeyi de unutmayın.

Rottweiler Beslenme

Unutmayın ki, şişman köpekler, sadece düşüncesiz sahipleri yüzünden şişmandır…

Besleme Kuralları;
Köpeğinizin içeceği su daima temiz ve taze olsun.
Yiyecek ve içecek kapları, daima temiz olsun
Düzenli zamanlarda ve hep aynı yerde yemeğini yesin
Onu asla yemek masasından beslemeyin
Yemek düzenini, asla aniden değiştirmeyin
Köpeğiniz 1 yaşını geçinceye kadar günde 1 öğüne düşmeyin.

Kuru Mama
Kaliteli, kuru köpek mamaları kullanabilirsiniz. İçlerinde her türlü ihtiyacı giderek karışımlar olduğu için, köpeğiniz rahatsız olmayacaktır.

Et
Köpeğinizin yiyeceğinin, ancak %20′ çi et olabilir. Et olarak, kuzu eti, tavuk eti, hindi eti, dana eti kullanabilirsiniz. Eğer sadece et veriyorsanız ( ki tavsiye etmeyiz ) mutlaka kalsiyum ve potasyum takviyesinde bulunmalısınız.

Kalsiyum
Sadece, tamamen et verdiğiniz zaman gereklidir ve her 500 gram et için 2 çay kaşığı kalsiyum kullanabilirsiniz.

Konserve Mamalar
Kaliteli tüm konserve mamaları kullanabilirsiniz. İçeriğine dikkat ederek almanız ve köpeğiniz daha önce hiç yemediyse, yedikten sonraki dışkı durumunu ( ishal, kabızlık ) kontrol etmelisiniz.

Kemikler

Köpeğinizin ağız yapısına ve yaşına uygun kemikleri kullanabilirsiniz. Fakat dikkat etmeniz gereken birkaç husus var. Bunlardan ilki; halk arasında yaygın bir görüş olan köpek, kemik yer görüşü yanlıştır. Kemiğin hiç bir besleyici değeri yoktu ve köpeğiniz kemik ile doymaz. Kemiği daha çok çene kaslarını kullanmak ve dişlerini rahatlatmak amacıyla yer. İkincisi ise; köpeğinize asla pişmiş kemik vermeyin. Pişmik kemikler, midede kılçık gibi ince ince ayrılacaktır ve bu durum köpeğinizin mide ve bağırsak hastalıklarına yakalanmasına yol açacaktır.

Tavsiye Edilen Diyet

8 Haftalık Yavru İçin;

Kahvaltı : Yulaflı çorba ya da yulaf lapası verebilir ve bunu iki yemek kaşığı süt ile takviye edebilirsiniz. Ya da, bir ölçek kuru yavru köpek mamasına bir bardak ( yarısı sulandırılmış ) süt ilave edebilirsiniz.

Öğle Yemeği :
Yarım bardak, koyun etinden yapılmış yahni, biraz sebze verebilirsiniz. Yahut yine yarım bardak, süt ve su ile ezilmiş yulaflı bisküit verebilirsiniz.

Akşam Yemeği : Yarım bardak kuru yavru köpek maması ve yanında iyi kesilmiş çok az maydanoz ile kızartılmış ve iyi kesilmiş havuç verebilirsiniz. Bunların yanı sıra, çiğnemesi için de ufak bir kaburga kemiği olabilir.

Bu süre zarfında köpeğinize yoğurt ve peynir yedirtmeyi de unutmayın. Ona vereceğiz her sütü %50 oranında su ile karıştırın. Aksi taktirde, midesi enzimler nedeniyle bozulacak ve yavrunuz ishal olacaktır.

10 Haftalık; Daha önce verilen miktarı iki katına çıkartın.

16 Haftalık; Günde üç öğün vermeye devam edin.

6 Aylık; Yemek öğününü, günde ikiye düşürün. Öğün miktarlarını yükseltin.

1 Yaşında; Hızlı büyüme dönemi sona erdi. Yemek öğününü günde 1 e indirin ve kaliteli kuru köpek mamaları kullanın. Ara sıra, yoğurdu, kemiği ve peyniri de ihmal etmeyin.

Anksiyete Bozukluğu Nedir?

Anksiyete bozukluğu, Rottweiler’ ınızın başa çıkamadığı psikolojik problemlere sahip olması ve sizin onu terk edeceğinizden, kendinin yalnız kalacağından korkması demektir. Bu durumlarda, aşağıdaki olaylar görülür.

Evi Kirletmek – Strese girmiş bir rott, bağırsaklarının kontrolünü kaybeder. Normal de, iki saatte bir çalışan sindirim sistemi, stres durumunda sık sık saatte bir kaç defa çalışabilir. Bu da köpeğinizin evinizi kirletmesine ve pisletmesine yol açar.

Yıkma / Dökme – Anksiyete bozukluğu, Rottweilerlar’ ı, adeta bir buldozere çevirebilir. Köpeğiniz evinizdeki eşyaları kırıp, döktüğü gibi, parkenizi kazmaya ya da masanızı çiğnemeye kalkabilir.

Havlama – Köpeğiniz aralıksız ve düzensiz olarak, sizi ve çevrenizdeki herkesi rahatsız edecek kadar havlayabilir. Bu havlama zaman zaman ağlamaya ve ardından tekrar havlamaya dönüşebilir.

Abartılı Salya – Strese girmiş Rottweilerlar’ da, tükürük bezleri abartılı bir çalışma içerisine girip, köpeğinizi salya içerisinde bırakabilirler.

Kendini Sakatlamak – Kendi bacaklarını ısırmak, kuyruğunu sağa sola vurarak canını yakmak gibi, kendine zarar verici davranışlarda bulunabilir.

Genel Sağlık – İleri düzeydeki anksiyete bozukluklarında, köpeğiniz duyma kaybı, görme kaybı, bilinç kaybı yaşayabilir. Acilen veteriner hekime götürülmesi gerekmektedir.

Agresyon – Evinize yaklaşan kişilere karşı aşırı agresif davranabilir ya da hiç bir koruma eğilimi göstermeyebilir.

Anksiyete bozukluğunda görülen tüm bu semptomlar, köpeğiniz düzeldiği zaman kaybolmaktadır. Bu nedenle köpeğinizi bu davranışları yüzünden üzmemeli ve asla yanlış ve geri dönüşü olmayan bir karar almamalısınız.

Anksiyete Bozukluğu Nasıl Tedavi Edilir?


Bu hastalığın, tek bir tedavi yöntemi ve şekli yoktur. Köpeğinizin tekrar iyileşebilmesi için, öncelikle neden bu rahatsızlığa yakalandığını tespit edebilmeniz gerekmektedir ki; bunun da birden fazla sebebi olabilir.

Analiz : Köpeğinizin, neden yalnız kalmak korkusu yaşadığını tespit edin. Acaba iş yerine gittiğiniz için mi böyle davranıyor? Ya da düzenli geliş saatiniz, bir süredir bozuldu mu? Yeni bir çocuğunuz mu oldu? Yahut başka bir köpek sahiplenip, Rottweiler’ ınızı ihmal mi ettiğiniz? Kısaca tüm bu sebepleri enine boyuna düşünmeli ve köpeğinizin, sizin hangi davranışınız yüzünden bu hastalığa yakalandığını iyi analiz etmelisiniz. Unutmayın ki, sorunu bulmak, çözmek yolunda en büyük adımdır.

Çözüm Teknikleri : Eğer köpeğiniz, işinize gittiğiniz için, yalnız kalma korkusu yaşıyor ise, bunu birkaç şekilde çözebilirsiniz. Örneğin, bir haftasonu, sanki işe gidiyormuş gibi sabah tüm hazırlıklarınızı yapın. Ardından tam iş saatinizde, evden dışarı çıkın. 30 dakika sonra tekrar eve dönün ve köpeğiniz ile hiç ilgilenmeden içeri girip, evden bir şey alın ve tekrar çıkın. 50 dakika sonra, eve tekrar dönün ve aynı hareketi tekrarlayın. Bu davranışınızı, birkaç gün, en az 30′ ar dakika aralıklarla tekrarlayın. Köpeğiniz, artık siz işe giderken, yalnız kalacağı ve sizin dönmeyeceğiniz korkusundan uzaklaşacaktır. Bu arada işe giderken, köpeğinize bir fanilanızı bırakmak da, yine denenebilinecek çözümlerdendir.

Oyuncakları, yine bu konuda çok iyi kullanabilirsiniz. Köpeğinizin en sevdiği oyuncakları ayırın ya da ona çok özel yeni birkaç oyuncak alın. İşe giderken, oyuncakları köpeğinizin önüne bırakın ve gidin. Döndüğünüzde ise, köpeğiniz ile görüşmeden önce, oyuncakları alın ve oynayamacağı bir yere kaldırın. Böylece, köpeğiniz, oyuncakların sadece özel zamanlarda oynanabileceğini anlar ve siz yokken, onlarla epey vakit geçirir.

Yine iş yerine giderken, radyoyu ya da cd çaları açık bırakmak ve tekrara almak da, köpeğinizin kendini yalnız hissetmemesi açısından önemli bir etkendir.

Peki Rottweiler’ ınız ciddi boyutlarda hasta ise ne yapmalısınız?

Eğer köpeğiniz, oldukça ciddi boyutda panik yaşıyor ve stres yapıyorsa ( ki semptomları yukarıda verdik ) mutlaka ama mutlaka veteriner hekimlerinize götürmelisiniz. Bu konuda alacakları tedavi, artık medikal düzeyde olacaktır ve sakinleştirici iğne ya da haplar ile bir süre stresten uzaklaşmaları sağlanacaktır. Bu arada, sakinleştirici ilaçların yavru köpeklere uygun olmadığını tekrar hatırlatalım.

Bazı Rottweiler sahipleri, eğer köpeklerinin kronik bir alerjisi varsa, her sene aynı sıkıntıyla uğraşmaktan ve çözememekten dolayı hayal kırıklığına uğrarlar. Üstelik, alerji zaman geçtikçe ve doğru yöntem ile müdahale edilmedikçe daha kötüye gidebilir. Bu gibi durumlarda yapılması gereken şey, veteriner hekim ile doğru bir iletişim kurmak ve alerjiye neyin sebep olduğunu tespit edebilmektir.

Alerjiler genellikle, vücut iyi korunmadığında ortaya çıkarlar ve müdahale edilmediği taktirde köpeğin bağışıklık sistemini giderek zayıflatırlar. Ayrıca strese ve davranış bozukluğuna sebep olurlar. Daha ileri yaşlarda ise, kanser gibi çok daha ciddi rahatsızlıklara kapı açarlar.

Bazı alerjiler, bağışıklık sisteminde olan bir dengesizlikten oluşabilir. Genellikle bu dengesizlik de, bir maddeye karşı aşırı hassasiyetten doğar. Alerjisi olan köpeklerde yapılan tespitler sonucunda, %80′ inde bu teşhis konuşmuştur. Alerjilere karşı en iyi koruma, köpeğinizin yediklerine ve ilaçlarına karşı hassas olmanızdır. Aşılarını zamanında yaptırmanız, vücut temizliğine dikkat etmeniz ve ev yemeği vermemeniz, köpeğinizin alerjiye yakalanma riskini düşürür. Unutmamalınız ki, köpeğinizin başına gelebilecek herhangi bir hastalık, muhtemelen sizin ihmalinizden dolayı oluşmuştur. Çünkü Rottweiler’ ınız genetik açıdan oldukça güçlü ve sağlıklı bir köpektir. Bu nedenle, dostlarımıza gereken ilgiyi göstermenizi rica ediyoruz…

      Rottweiller tarihçesinde de belirttiğim gibi, ülkemizde rottweiler ırkı tam anlamı ile yeni yeni anlaşılmaya başlanmıştır, Son zamanlarda halk arasında bu ırkın, ırk isminin başına çeşitli ülke takıları eklenmeye başlanmış (alman rottweiler’ı, macar rottweiler’ı, rus rottweiler’ı, kazak rottweiler’ı …), kafa, kulak, ayak, tüy ve renk,  değişikliklerine  göre, ırkı çeşitli ülke ve bölgelere göre ayırt edilmiş ve rottweiler ırkı içinde yeni ırklar türetilmeye başlanmıştır. Her zaman söylediğim gibi, rottweiler ırk standartları, dünyanın neresinde olursanız olun, aynıdır. Ülkemizin göz bebeği Kangal ırkının macar’ı, alman’ı,  rus’u olmayacağı gibi, rotweiller ırkının da standartları ve özellikleri net olarak bellidir. Köpeğin ırk ıslahı ve standartlarını belirleyen ve kontrol eden FCI federasyonunun safkan rottweiler ırkı hakkındaki veri ve standartları aşağıda açık ve net olarak gösterilmektedir.

GENEL GÖRÜNÜM

İdeal bir rottweiler orta boyda, sağlam ve güçlü bir köpektir. Rengi siyah, kahverengi lekeleri çok belirgindir. Sağlam yapısı, gücünü, çevikliğini ve dayanıklılığını sergiler. Erkek köpekler, dişilere göre daha iri, kemikleri daha kalındır. Dişiler belirgin bir şekilde feminen yapılıdır, ama dayanıklıkları ve güçlerinden hiçbir şey kaybetmezler.

BOY ORAN YAPI :
Erkekler 61-68 m, dişiler 56-63 cm. arası, her birinde orta ölçüler tercih edilir. Doğru oranları yükseklik ve standardın sınırları içinde kalan vücudu çok önemlidir. Enseden kuyruk sokumuna kadar olan beden uzunluğu, cidago (omuz) yüksekliğinden biraz fazladır, en ideali yükseklik/uzunluk oranının 9/10 olmasıdır. Kemik ve kas yapısı, bedenini taşımaya yeterli olmalı ve ona son derece güçlü bir görünüm vermelidir.
ERKEK    DİŞİ
Erkek omuz yüksekliği 61-68 cm   
Dişi omuz yüksekliği 56-63 cm.
61- 62 cm kısa    56-57 cm kısa
63-64 cm orta    58-59 cm orta
65-66 cm iri İDEAL    60-61 cm iri İDEAL
67-68 cm çok iri      62-63 cm çok iri
Erkeklerde  ağırlık yaklaşık : 50 kg.    Dişilerde ağırlık : yaklaşık 42 kg.

Önemli Kusurlar :Orantısal bozukluk, küçük boy, büyük boy, cinsiyet karakteristiklerinin yer değiştirmesi (diş gibi erkek köpek;erkek köpek gibi dişi)

BAŞ : Orta boyda, kulaklar arasında geniş, yandan bakıldığında alın çizgisi hafif kubbeli, stop çok belirgin üst ve alt çene çok güçlü, alın kırışıksız olması tercih edilir, ancak köpek bir şeye dikkat ederken kırışıklıklar görülebilir. İfade asıl dikkatli ve kendinden emin.Gözler orta boyda, badem şeklinde, ne patlak ne de içe gömük değildir. İstenilen göz rengi koyu kahvedir.

Önemli Kusurlar :
Sarı renkte gözler, farklı renk ve yapıda gözler, göz kenarlarında tüy bulunmaması.

Diskalifiye nedenler :
patlak göz, içe gömük göz.

KULAKLAR : Orta boyda, sarkık, üçgen biçiminde. Köpek dikkat kesildiğinde kulaklar kafası çizgisi ile aynı düzeyde olur ve sanki genişlemiş gibi görünürler. Kulaklar birbirinden ayrı olmalı, aşağı sarkık durmalı ve iç kısmı kafaya yatık olmalıdır, kulak ucu hemen hemen yanak ortasında son bulur.

Önemli Kusurlar : Kulakların yanlış taşınması ( yanaktan/kafadan uzak durmaları)

AĞIZ :
Ağız çizgisi düzdür, stopta geniş başlayarak uca doğru hafifçe incelir. Yine de ağız ucu geniş ve çene belirgindir. Burun ucu her zaman siyah, yuvarlak değil, daha çok geniştir.

DUDAKLAR : Her zaman siyah, köşeleri kapalı, ağız içindeki renk pigmentasyonun da siyah olması istenir.

Önemli Kusurlar : Ağız pigmentasyonunun olmaması (pembe ağız) .

DİŞLER : 42 adet diş, (üstte 20, altta 22 adet), güçlü doğru yerleşmiş, makas şeklinde kapanırlar.  Alt kesici dişler, üst kesici dişlerin iç kısmına değerler.

Önemli Kusurlar : Dişlerin karşılıklı kapanması, her hangi bir dişin eksik olması, üst kapama, alt kapama dişer, iki yada daha çok sayıda dişin eksik olması.

ENSE, SIRT ÇİZGİSİ, BEDEN:


Ense : güçlü, iyi adaleli, biraz uzunca, hafif kubbelidir.

Sırt çizgisi : Sırt sağlam ve düz bir çizgidedir, cidagonun arkasından başlayarak düz bir hat şeklinde kalçalara kadar uzanır. Köpek dururken de, yürürken de, sırt çizgisi düz kalır.

Beden : Göğüs geniş ve derindir, dirseklere kadar iner, göğsün ön kısmı yapılı, kaburgalar ovaldir. Sırt düz ve güçlü, kasıklar kısa, derin ve iyi adalelidir.

KUYRUK : Kuyruk kısa kesilir, bir yada iki kuyruk omurgası bırakılır. Kuyruğun duruşu, boyundan daha önemlidir. Doğru şeklinde sırt .çizgisinin bir uzantısı gibi görünür.Köpek heyecanlı iken veya yürürken biraz dikleşir.

ÖN KISIM :
Omuzlar uzun ve arkaya yatıktır. Üst kolun boyu, kürek kemiği ile aynıdır. Cidagodan dirseğe kadar olan uzunluk ile dirsekten yere kadar olan uzunluk birbirleri ile eşittir.Bacaklar güçlü, düz ve kalın kemiklidir, birbirlerine yakın değillerdir. Ayaklar yuvarlak, ne içe nede dışa dönük değildir. Yastık kalın ve serttir, tırnaklar kısa, güçlü ve siyahtır.Mahmuzlar alınabilir.

ARKA KISIM : Arka kısımdaki açılar, ön kısımdaki açıları dengeler. Üst kalça oldukça uzun, çok geniş ve iyi adalelidir. Diz eklemi belirgindir. Alt bacak uzun, geniş ve güçlüdür. Arkadan bakıldığında arka bacaklar düz, kuvvetli ve geniş, bir bedeni taşıyacak kadar, birbirlerinden uzaktır. Arka ayaklar ön ayaklara göre biraz daha uzundur, ne içe ne dışa dönük değildir. Yastıklar kalın ve sert, tırnaklar kısa, kuvvetli siyah olmalı, mahmuzlar alınmalıdır.

TÜYLER :
Dış tüyler düz, sert, sıkı ve orta boyda. Alt tüyler ense ve kalçalarda bulunmamalı, ama iklime bağlı olarak daha az veya daha çok olabilir. Alt tüyler, dış tüylerin arasından görünmemeli. Tüyler kafa, kulaklar ve bacaklarda çok kısadır. Rottweiler’ın tüyleri traş edilmez. Kusurlar, dalgalı tüyler.

Önemli Kusurlar :Açık, aşırı kısa ve kıvırcık tüyler, alt tüylerin hiç bulunmaması, doğal tüylerin boyunu değiştirecek tüy tıraşı.

Diskalifiye nedeni : Uzun tüyler.

RENK : Her zaman siyah, maun ile pas rengi arası lekeler. Siyah ile lekeler arasındaki çizgiler çok belirgin olmalıdır. Lekelerin yeri şu şekilde olmalıdır; her bir gözün üzerinde birer leke, yanaklarda, ağzın her iki yanında bir çizgi halinde, ama burun üzerinde değil; ön bacaklarda ayaklara doğru; arka ayakların iç kısımlarında diz kapağına doğru ve topuktan parmaklara kadar öne doğru genişleyerek, ama siyah rengi de tamamen ortadan kaldırmadan, parmaklar üzerinde siyah çizgiler olmalı.

Alt tüyler gri, ten rengi veya siyahtır. Lekelerin miktarı ve yeri önemlidir ve beden renginin % 10’unu aşmamalıdır.

Önemli Kusurlar : Saman renginde, aşırı miktarda veya az miktarda lekeler, köpeğin her hangi bir yerinde beyaz lekelerin bulunması (birkaç tane beyaz tüy, leke anlamına gelmez)

Diskalifiye nedenleri : Beden renginin siyah dışında her hangi bir renkte olması, lekelerin bulunmaması.

YÜRÜYÜŞ : Yürüyüşü dengeli, uyumlu, emin, güçlü olmalı, ön bacaklar ileriye doğru iyi uzanmalı, arka bacakların itişi güçlü olmalı. Yürüyüşü zorlamdan, etkindir. Ön ve arka bacaklar ne içe, ne de dışa doğru atılmaz, arka bacaklar ön  bacakların adımlarına dokunmalı. Sırt çizgisi hareket halinde iken düz kalır. Hız arttıkça, bacaklar merkez çizgiye doğru karın altına doğru sürülür.

Lütfen dikkat:

Bu konu sadece insanları bu köpekler hakkında bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır.Bizden eğitim için yardım istemeyiniz.Bizler rottweiler eğitimcisi,satıcısı,aracısı ve veteriner değiliz.Bu konuda eğitim veren firma ve kişilerle hiç bir bağlantımız yoktur.

Kar©glan Başağaçlı Raşit Tunca
Smileys-2
Reply


Forum Jump:


Users browsing this thread: 1 Guest(s)